18 Şubat 2017 Cumartesi

Çelınç 1. gün ( NASIL BİR APARTMANDA BÜYÜDÜN?)

uzundur blogu boşladım.
seviyorum oysa ben blogger olmayı..
tamamen tembellik..
bugün feyzbukta leylakdalı yeni bir çelınç (o şalanj diyo :)) başlatıldığından söz etmiş..(apartman sohbetleri meydan okuması)
çelınçı başlatan da ilham kedisi imiş..
hoşuma gitti, bi gaza geldim..
bahane olur hem böylelikle düzenli blog yazma alışkanlığıma dönüş yaparım belki dedim..

sorular çok nostaljik... çok eğlenceli..

ilk günün sorusundan başlayalım o zaman


1- NASIL BİR APARTMANDA BÜYÜDÜN?

Ankara'nın Emek semtinin en bilindik caddelerinden birisidir 4. cadde..
değiştirdiler ismini nice zaman evvel ama kullanan yok.. Kazakistan caddesi yaptılar ama bence hâlâ 4. cadde orası..

işte o 4. caddede bir apartman dairesinde doğmuşum ben, doğmuşum dediğim elbette hastanede doğmuşum da hastane çıkışı gidip 6 yaşıma kadar yaşadığım ev orası.. 4 katlı sobalı bir binaydı.. L salonu vardı.. doğup büyüdüğüm evin etkisi belki hâlâ hoşuma gider L salonlar.. Şimdilerde kullanılan bir mimari seçim değil. O zaman evler sobalı olduğu için tercih ediliyordu muhtemelen, ısıtılacak alanı çoğaltmak adına...
2. kaında oturduk biz o apartmanın.. hemen yanımızdaki binada en yakın arkadaşım Haldunlar otururdu. Giriş kattaydı oların evi, demirli camları vardı. Yaz akşamlarında o cama otururdu bacaklarını demirlerden aşağı sarkıtıp ben de balkona, Sohbet ederdik yatma vaktine kadar...



işte bu fotoğraf o balkonda.. Annem, Babaannem, Ablam, ben.. Burnu olmayan, ağız ve göz yerine de birer noktadan ibaret bulunan yaratık da ben :D

bizim binanın arka bahçesi vardı, oraya inerdik oynamak için. En üst katta bir amca oturuyordu, unuttum ismini.. Biz oynarken balkondan bize kabuklu taze fındık atardı...
ahahaha resmen maymun muamelesi görmüşüz ya la..
bayılırdık ama o fındıklara..
Haldunların binasının yanındaki binanın altı Şişman Pastanesiydi... Dondurma almaya giderdik oraya.

Kira eviydi orası, sonra ben 6 yaşındayken Bahçelievlerde ev alıp oraya geçtik..Anıtkabire yakın. Mutfak kapısı kocaman bir arka bahçeye açılan bir zemin kat. hilâl apartmanı :) . Annem hâlâ o evde oturuyor.. Ne güzeldir...
kızım da o bahçede büyüdü.. benim pasta ekmek yaptığım çamurlarla kızım yaptı seneler seneler sonra...
Şahane arkadaşlıklar kurdum dört afacan kızdık... Ben, Özlem, Aylin, Pelin.. çocukluk arkadaşlığı gibisi var mı.? tabi ki devam ediyor bu dostluk, hiç kopmadan...


fotoğrafta Hilal apartmanının önündeyiz bizim çete sırasıyla Aylin, Özlem, Pelin, ben, yıl 1989,..

o evde yaşadığım anılar yaz yaz bitmez ki... Okula orada başladım, ortaokul liseye orda geçtim üniversiteyi orada kazanıp okudum, bütün aşklarımı o evde yaşadım... gelin olup çıktım o evden.. ama ruhum hâlâ bağlı o eve.... yığınla birikmişlik..

evlerin de ruhu var bence... İçinde yaşananlar oluşturuyor büyük çoğunluğunu elbette ama bizzat başlı başına evlerin de var bir aurası... Kimisi sarmalar insanı, kimisi diken üstü oturtur kendisinde..
beni çocukluğumu geçirdiğim ikiev de sarıp sarmalayan cinstendi..
şanslıyım bence....



3 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Ne güzeeel, devam et. Ve lütfen Fermina'nın yazısını da oku:
http://minoshka.blogspot.com.tr/2017/02/1-apartman.html

Zihnin Arka Sokakları dedi ki...

Heyecan yaptım kayıt akışında YazGüneşi'ni görünce. Komşum dönmüş :) Hoşgelmiş.

Yazgüneşi dedi ki...

Leylak dalıcımmm..
hemencik okudum bayıldım
çok eğlenceli yahu
teşekkür ederim :*

zihnin arka sokakları.. özlemişim kiiii :* hoşbuldum..
dostları bıraktığın yerde bulabilmek ne harika