12 Ağustos 2013 Pazartesi

Kilo verme maratonum...

20 Kasım 2012 de şu yazıyı yazmıştım (turuncu şu yazıyı kelimesine tıktıklarsanız yazıyı bulacaksınız)

o zamanlar fazla kiloarım 8 kilocukmuş...
sonrasında kendi kendimi gazlamalarım şu bu hiçbirisi işe yaramadı..
her seferinde daha beter battım
daha beter
12 kiloya dayanmıştı en son fazla kilolarım..

baktım  olacak gibi değil
mutlaka bir destek şart dedim.
İş yerinde arkadaşım Füsuncum dedi ki ablam bir diyetisyene gidiyor çok memnun..
Aldım randevuyu
başladım

Diyetisyenim Banu Topalakçı --ismine tıklayarak sayfasına yönlenebilirsiniz--

Çok pozitif, hep güleryüzlü, çok sempatik bir genç güzel hanım kendisi. Logosunu yeni değiştirdi.. Dövmeme atıfla "kuş tüyü" kardeşliği oluşturduk :)
Diyet işi kafaya göre olmuyor bazı kişiler için, ben bunlardanım; diyetisyeni iyi ve doğru seçerse insan kişiye özel verilen doğru ve dengeli beslenme programları ile mutlaka başarıya ulaşılıyor
Ben şanslıydım..
Ankara'da olup da kilo sorunu olan kim varsa tavsiye ederim gözüm kapalı..

9 Martta başladığım maraton şimdilik tatile gidiyor oluşum sebebiyle askıya alındı

Bahsi geçen yazıdaki fotoğraftaki kiloya indim tam da aynı kilodayım şimdi
ama 2 kilo daha versem aslında tam istediğim hedefe ulaşmış olacağım..
Tatil sonrası bakacağız durumlara :)

Tamam kabul 3 sene önce hayli genç ve çok daha zarifmişim Ama kilo verme konusuna bakarsak iki fotoğrafta da aynı kilodayım. Pozun benzerini vereyim derken çok kasılıp fena halde yapay durmuşum, yeterince verev duramamışım o yüzden daha geniş görünüyorum aşağı değil yukarı bakmışım..falan falan falan  pek olmamış yani poz farkındayım..
Ama elbiseye sığılmış mı?


Sığılmış...

Aferin bana..

o zaman
"bu daha başlangıç mücadeleye devam..." ;)

Pozu taklit etmeye debelenmeyip bir de doğal poz vereyim dediğim kare çok daha iyi elbette
çekim sırasında model kasılması kadar beter bir şey yoktur zaten
bilmem mi
:)





11 Ağustos 2013 Pazar

12 bitti ya la.....



Biz kocaman 12 yılı devirdik bugün ruheşimle...
evlilikte..

aşkta 14 buçuk yılı....

zaman hızlı
çok hızlı

nice nicesi olsun...
sağlık olsun huzur olsun aşk olsun...



Kızımız yanımızda değildi ya buruk buruk kutladık ne yalan söyleyelim
Çin yemeği yedik.. yemek öncesi poz verdik :)
diyeti deldim azıcık bugünlük
bira bile içtim laf aramızda...


Görgüsüzce olacak biliyorum ama
öyle zarif buldum ki
fotoğraflamadan edemedim..
fotoğraflayınca da paylaşmadan edemedim
hediyem işte bu da :)
ne ayıp ama bana... nck nck nck..


6 Ağustos 2013 Salı

ütopya...

.........
...
..
.
bomboş bir kumsalda.. tuzlu sulara bata çıka.. Her şeyi.. Tüm olan biteni.. Unutabilseydim keşke...
bedenimi arıttığı gibi ruhumu da yurdumu da.. her şeyi..arıtsaydı deniz
keşke.....
 
 

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Cankızıma bir özür olsun....

Cankız;...

Seni çok özlüyorum... Bugün teyzen seramik dersin sırasında çekilmiş bu fotoğrafını yükledi facebooka; gözlerim pıtır pıtır doluverdi hemen görünce... Yanında olabilseydim keşke...





Evet seramik dersleri alıyorsun Bodrum'da. Çok yetenekli bulmuş seni Esra öğretmenin. Ben de Ankara'da araştırdım biraz ama kayda değer bir yer bulamadım ne yazık ki ders veren. Burada da devam etmeni isterdim oysa.. Dur bakalım bulunur belki.

Sen daha minicik bir bebecikken sanat tarafının ağır basacağını sezmiştim küçük cimcimem... Bu sezgimde hiç yanılmadığım bir tarafa günden güne kuvvetlendi bu düşüncem.

Dilerim seni mutlu edecek bir yol çizebilirsin kendine birtanem. Ben gibi, baban gibi hatalı meslek seçimlerine mecbur kalmazsın umarım... Umarım dilediğini yapabildiğin bir ülkede yaşıyor olabilirsin her şeyden önce...

Yurdumuz çok zorlu sınavlardan geçiyor prensesim. Çok çok zorlu.. ve ben bazen seni böyle bir ortama, böyle bir dünyaya getirdiğim için yüzüne bakmaya utanıyorum. Çok saçma şeyler oluyor ülkemizde Defnem... Küçücük çocuklara tecavüz edenler suçsuz.. hamilelik gibi bir mucizeyi gerçekleştiren kadınlar terbiyesiz ilan ediliyor mesela...  Zor inanması haklısın.. Biz de inanamıyoruz zaten.

Bugün kararları açıklanan düzmece bir davada yurdumun kimi aydınları, subayları, gazetecileri, nice niceleri abuk subuk cezalar aldı Defne biliyor musun?
Mantığa aykırı bir sürü saçmalıkla dolu kararlar bebeğim...
Müebbet hapis vermişler ceza olarak bir kısmına -- müebbet nedir sen bilmezsin; bilme de zaten; hiç öğrenmesen keşke ah..
müebbet ömür boyu demek meleğim; ölene dek yani..
buna ek olarak bir de 80 yıl eklemişler kararı açıklarken..
hukuki olarak vardır belki açıklaması, hoş hukuk da kalmadı ya..
neyse ne anlamsız işte...
öldükten sonra artı seksen yıl hücrede mi tutacaklar cezası bitmedi diyerek cennazeyi?!..

Sana bunları anlatmak ne kadar zor benim için kızım bilsen..
Küçücük kızına mektuplarında güzelliklerden söz etmek ister oysa her anne..
Ama şimdilerde gerçeğimiz bunlar bebeğim..
acı gerçeğimiz..

bil

öğren

hiç unutma istiyorum...

kulağına küpe olsun bu yaşananlar
ama asla ... asla benliğinden ödün verme.. 3 -5 kansız gibi ideolojini satma istiyorum.. Sen Atatürk Cumhuriyeti çocuğusun.. sahip çık istiyorum...

Bir parktaki yeşili korumaya çalışırken devlet terörü ile darmadağın edilen iyi niyetli çevrecilerin uğradığı saldırıyı protestolarla başlayan "Gezi Parkı Eylemleri"ni, "direniş"i hiç unutma... Haksız yere, yok yoluna ölen, sakat kalan, yaralanan, gözaltına alınan, hakarete uğrayan insanlar oldu -- oluyor bu ülkede kızım
hiç unutma...

Keşke daha iyi bir dünyaya doğurabilseydim seni.. keşke daha güzel.. adil bir ülkede yaşatabilseydim..
Elimden gelmedi yaşam sebebim..
Elimden gelemedi..
Lütfen bebeğim
lütfen
bağışla beni.....

Piknik yaptık ya la

çocukluğumda giderdik.. bizim arabamız yoktu, Özlemler giderken bizi götürürlerdi.. Buna sebep bana piknik dendi mi hemen aklıma geliverne mekanlardandır Kurtboğazı Barajı..

Buluşup nereye gitsek nereye gitsek diye konuşup dururken hadi oraya gidelim dedim ben
kalktık gittik..

Defneye bir alışmışlık var elbette cümleten
gözle kulaklar aramadı değil zilloşumu..
ne özledim ama kızımı yahuuuu...
neyse uzun mevzuu bu..

Kurtboğazının raconu orada mangal yapmaktır tabi
ama bizim aramızda ne buna hevesli ne de becerikli birisi var..
-olsa şaşrım zaten :)-
aldık mis gibi sandviçlerimizi içeceklerimizi
evde çay demlemiştim ben bir de..
3-5 salatalık biber
e yeter..
yedil içitik.. dağ orman havası aldık
muhabbet ettik, dinlendik

Anı fotoğrafının ötesinde bir fotoğrafik kaygımız ya da çabamız oldu desem yalan olur..
3-5  anı karesi çektik

hem bayram öncesi hem ramazan nedeniyle neredeyse terkedilmiş diyar havasında bir kurtboğazı macerasını noktaladık.. ki yaz aylarında hafta sonları hınca hınç olur..
sakin sakin oturduk mis mis..
pek de iyi ettik doğrusu

çok güldüm gene
beni güldürebilen dostlarıma, onlarla zaman geçirmeye bayılıyorum ki ben :)

sonra kalkıp evimize geldik..

pazar pazar klasik türk mantığına kapılıp piknik yaptık ya la :D