20 Haziran 2013 Perşembe

Kızıma-Neler Oluyor Yurdumda...

Kızım,

Ülkemizde tuhaf şeyler oluyor Mayıs ayı sonundan beri, sen de farkındasın 8 olmak üzere olan yaşın henüz pek küçük olsa da.. Farkında olmaman imkansız zaten..
İnsanlık onuru, haysiyet falan gibi kavramlar var...
Yaşadığın sürece öğreneceksin bunları yeri geldikçe.. Şimdi ben sana anlatsam da kafanı karıştırırm belki.. Basitçe geçecek olursam üzerinden, başkalarının özgürlüklerine tecavüz etmediği sürece özgürlüğü hak eder her insan. Ve bu özgürlüğüne müdahale edilip durursa sistematik olarak...
Dur
deyiverir bir gün..
İşte Gezi Parkı eylemi adı altında başlayan bu başkaldırı tam olarak budur.
Özgürlüğüme Dokunma...

İstediğim gibi giyinebilirim
Kaç çocuk doğuracağım beni ilgilendirir
Bakamayacağım çocuğu aldırabilirim
Ne içeceğime, içeceğimi hangi saatte nereden alacağıma ben karar veririm
Hangi dine inanacağım, ya da inanıp inanmayacağım benim seçimim
Yurdumdaki her yeşilliğin çirkin binalar için göz göre göre yok edilmesine razı gelemiyorum
Yurdumda yaşayan insanların sen ben ötekileştirmelerine bölünmesini istemiyorum
....
...
..
.
Uzar gider bu liste bebğim.

Bize okullarda bir sürü şey öğretildi senin kadarken..
En çok da halk bir memlekette yaşayan insanlar topluluğudur
öğretildi..
Her görüşü, her inanışı, her soyu, her ırkı kapsar dendi


Bugünlerde bize ezber bozduruyorlar kızım.
Senin %50'in benim %50'm diyorlar...

Sen
Ben
kim?

Bize öğretildi ki kızım
Ülke sınırları belirlenmiş bir toprak parçasıdır
O toprak parçasında yaşamakta olan her o ülke vatandaşı o ülkenin halkıdır
Yüzdesi yoktur bunun..
Asker olur o ülkede
seçmen olur
polis olur
doktor olur
dindar olur
ateist olur
işçi olur
o olur
bu olur
hepsi olur..

Hiçbirisi kimsenin malı değildir..
Kimse hiçbir meslek dalına, hiç bir insan topluluğuna  mal muamelesi yapamaz
bu da benim polisim
bu da benim seçmenim
diyerek sahiplenemez

polis halkın polisidir..
seçmen halkın içinden çıkan seçmendir

mal değildir

diye öğretmişlerdi bize
ben sana böyle öğretmeye devam edeceğim kim ne derse desin

Kimse kimse için öldürücü olmasın istiyorum
Aynı topraklarda kimse diğerini ezip, kırıp geçme derdine düşmesin istiyorum
kimse kimsenin herhangi bir bölgesindeki kıl olmasın istiyorum ben
herkes birey olsun
herkes birey olduğunun bilincinde olsun istiyorum...

kindar değil dindar yetştireceğiz deyip deyip de eli çivili sopalı, döner bıçaklı kindar dindarlar yaratmak eleştiri oklarını da göze almayı gerektirir.. Bunu göze alan kişilerinse eleştirilince tribe girip daha da delirmemesini yeri geldiğinde hatasını da kabul edebilir olmasını istiyorum


Diye diye
sana uzun uzun anlatsam ben..

sen 8 olmak üzerelik yaşınla anlarsın hiç şüphem yok kızım da

kocaman kocaman yaşlar devirip de anlamamakta direnenler için ne yapmalı
onu bulmaya bunca çaba
bunca kan
gözyaşı
ölen
yaralanan
sakat kalan..
duran
direnen

işte bunlar yüzünden "her yer taksim, her yer eylem" senin dilinden... :)

Kaybolmak üzere olan umutlarımı.. bir anda kocaman yemyeşil br ormana dönüşüverecek derecede canlandıran gençliğe ise ayrıca bir yazım olacak
teşekkür
ve onları bunca zaman göz ardı ettiğim için özür yazısı
kafamı toparlayınca..

ne zamandır sana yazayım istediğim bu kelimeleri bile tam istediğim gibi toparlayamadım meleğim
bağışla..

"Ölenler
        döğüşerek öldüler;
                              güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
 
                          Akın var
                                      güneşe akın!
                          Güneşi zaaaptedeceğiz
                                      güneşin zaptı yakın!" NHR ..
 dipteki not: capon balığımın "benim hayallerim" diye hazırladığı, Bodrumda evim olsa, evimin havuzu olsa, şarkıcı, dansçı olsam diye sıraladığı masum hayalleri içinde 4. Sırayı alan hayalinde alevler sloganlar var...Ne kadar dışında tutmaya çalışsak da gerçekleri ayan beyan görebilecek zekada...

Hiç yorum yok: