11 Mart 2013 Pazartesi

Sokakları denize çıkan kente göçen kadının sayıklamaları.. 5

ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRIRKEN BULDUM ADAM...
BASIP SOKAKLARI DENİZE ÇIKAN KENTİME GÖÇMEDEN ÖNCE YAZDIKLARIM VAR İÇİNDE
SANA...



Oturup yazdığım vakit sana hitaben içimin zehiri kalemimin ucundan kağıda akıyor sanki... Bu defter var ya adam zehir zıkkım..
İşte yazdıkça sanki oturup seninle laflamışım hissine kapılıp yatıştırıyorum içimde kabaran "sana özlem" duygularımı...
Diyet yaparken açlığını yatıştırmak için yutulan bir çorba kaşığı kuru kepek sana yazmak sanki...
Yutması zor ama yatıştırıyor açlık hissini... Zamanla da mide küçülür ve gerek kalmaz ya yutmaya kepeği...
Öyle olacak sanki..
Bendeki sen bu şekilde yok olacak belli ki..
yok olacak dedimse...
Sana olan özlemim; tenimin tenine olan hasreti, gözlerimin gözlerini araması, kulaklarımın sesini ayrımsama talebi... böyle böyle körelip gidecek
yoksa geçmişimi silmişliğim, geçmişimde bıraktıklarımı unutmuşluğum hiç olmadı benim..
yok olmayacaksında; şimdiki zamana hükmün kalmayacak demek istediğim...
Gelecekteki şimdiki zamana..
Her geçen gün adın daha mı az geçiyor zihnimi yoklayıp ne...
Dilerim kalıcı olur bu ferahlama...
Hala özlüyor, hala hayalini kuruyorum zaman zaman elbette... Kimi alışkanlıklar öyle kolayca sökülüp atılamıyor ki...
Ne alıştırmışım kendimi sana
Hem de sen hiçbir gün zerre umursamadığın halde..
Ne aciz bir duygu şu aşk
İyileşiyorum sanki be adam...
içimde usul usul bahar çiçekleri
Ama var ya...
-bu da bir itiraf olsun şimdi-
bir görsem, bir dokunsam dağılıp gidebilme riskim var kumdan kale gibi...
Bakma uzaktan öyle heybetli durduğuma.. senden gelen bir dalgaya bakar yıkılıp gitmem sanki....

Aynı kentin havasını solumasak artık keşke..

Gitsem, gidebilsem bu sevimsiz şehirden...
Ya da daha iyisi.. Sen gitsene adam..
Hayallerinin peşinden koşsana biraz sen... Kadınını da al götür beraberinde...
Tutuşup el ele gitsenize.. çıksanıza menzilimden..
fotoğraf: ocak 2011-ankara..neslihan karayakaylar tamyaman

"sonsuza kadar mutlu" yaşasanıza... siz giderken üç elma düşse ya gökten.... Biri o kadına, biri sana üçüncüsü de bana...
ve ben hırş hırş yesem elmamı.. ısıra ısıra
siz ne yaparsanız yapsanız elmalarınızla gittiğiniz diyarlarda..
çocuk yapsanız mesela biraz sana biraz kadınına benzeyen..
o kadını tanımam bilmem ya, iyi yapar herhalde anneliği, seni bu kadar güldürebildiğine, senin sevgini bunca kazanabildiğine göre... herhalde dedim..emin olamam.
ama seni bilirim adam
nefis bir baba olursun sen..
bence..
sen gibi
kadının gibi yüzü gülen çocuklar yapın
mutlu olun

gidin adam bu kentten
kadınınla el ele tutuşun
gidin
gökten düşen elmalarınızı da alın
toz olun...

NEREDE SENDE HAYALLERİNİ KOVALAYACAK CESARET BE ADAM.. SIKIŞIP KALDIN O KENTE...
BEN
KENTİMİ TERK ETMEM
EDEMEM DİYEN BEN
BIRAKTIM DA
HER DAKİKA GİDECEĞİM DİYEN SEN... SIKIŞTIN KALDIN...
YAZIK...
EVLENMEDİN DE O KADINLA ZATEN...
BABA DA OL(A)MADIN HİÇ...
YAZIK....

ZAMAN NE HIZLI

BİR ASIR ÖNCEYMİŞ SANKİ....

1 yorum:

Dişbudak dedi ki...

nasıl yoğun duygular.. of.