29 Ağustos 2010 Pazar

Niye Sevdim Ben Bu Marmaris'i?

İflah olmaz bir Bodrum'cuyum ben
Bodrum'dan vazgeçmem mümkün değil
oranın tadı, kokusu, büyüsü
Her şeyi farklı bana
Her şeyden öte biriktirilmiş koca bir anı yumağı var

Lâkin geçen yıl ilk defa gittiğim Marmaris'e
Bu yıl hadi tatil ayarlayalım derken
Ayaklarımın beni yeniden sürüklemesi de boş sebeplerden değildir itiraf etmek gerekirse...



Niye mi?
Böyle bir güzellik sanırım Türkiye'de Karadeniz'de vardır

-Hiç görmedim, çok istiyorum mutlaka görmeliyim
illa ki kadrajlamalıyım...-

Ama Güney vee Batı sahillerimizde Marmaris bu konuda tek sanıyorum
(yanılıyorsam başka neresi var söyleyen çıkars bana uçarak oraya da giderim zevkle ilk fırsatta)

hangi konuda mı?


Ağaçla denizin öpüşmesi konusunda...



Evet tek yeşil sahile sahip belde değil

Bodrum'da dahi var zannedilenin aksine
mavi ile yeşilin yaklaştığı yerler

-Yalıçiflik mesela, bilinmez pek...

Ben mi?

Ben tek bir otel dahi yokkenki
bildiğiniz balıkçı köyü sadeliğindeki hallerini bilirim bi de üstüne üstlük Yalıçifliğin;

ya da
Torba,
yeşildir orası da bir hayli
denizden sahile baktı mı insan yüzerken yeşillik takılır gözüne pek gönül okşayıcı bir şekilde
neyse uzatmayım-


Datça da yeşil,

Dalyan,

Gökova

evet



Lakin
Denizle ağacın
Öpüşmesinden,
Sevişmesinden,
Birleşmesinden
bahsediyorum ben






Büyülüyor bu birleşme beni


İmkansız sanılan aşkların


Ümitsiz olmadıklarının bir kanıtı sanki


Tuzlu suyun öldüreceği iddia edilirken yine de inatla köklerini denize uzatan ağacın cesareti.....

Onu zehirleme ihtimalini bile bile
-yine de-
cömertçe ağacı kucaklayan denizin cüreti


İşte bu


Bu büyüleyen beni...

Minik Kuaför

Bizim karaboncuk ufaklık
Çok küçüklüğünden beri barbie bebek hastası

-daha önce yazmıştım bu konuda, mevzuu çocuksa daha önce büyük konuştuğun her ne var ise kendi çocuğunda karşısına çıkmak zorunda insanın.

Çok klasik bir Murpy Yasası, hiç şaşmayanından.

Ben de hep "uyuz oluyorum barbie takıntılı kız çocuklarına" diyeeee diye,

barbie takıntılı bir kız çocuğu dünyaya getirdim kaçınılmaz olarak-

Ama bizim latinonun barbie ile oynama tarzı diğer gözlemlediğim çocuklardan farklı biraz.

Saç takıntısı var; sürekli akla hayale gelmeyecek saç modelleri döktürür durur bebeklerin saçlarında.

evimizin her köşesinden yumak yumak rengarenk saç tomarları çıkabiliyor rahatlıkla sık sık.

Ben de durum böyle olunca dedim ki 5 yaş doğum günü hediyesini alırken, bari ona gerçekten zevk verecek bir armağan alayım

ve gittim yine barbie firmasının bir ürünü olan büstten aldım.

uzun saçlı kocaman bir barbie kafası ve muhtelif saç aksesuarlarından oluşuyor .


Bugün babaannesi, anneannesi ve halası geldiler



Ve gecikmiş bir doğum günü kutlaması yaptık küçükhanıma









































Aldığım hediyeyi büyük bir heyecanla açtı
görünce gözlerinde sevinç ışıltıları dolaştı çakmak çakmak
"aaa ben bunu biliyoruuuum, reklamı vaaaar, saç yapılıyor bununla" diye konuyu özetledi

sonra çöktü başına


dünyayı unuttu


kitlendi ve
son derece başarılı, benim kırk yıl uğraşsam yapamayacağım modeller yarattı kendince...

Doğurmadan önce bilmiş bilmiş

"ayy ben siniiiir oluuruummm, kızım olursa ööle barbie ve onun ürünlerini alamaaaam, istediği kadar isteyip tepinsiiiin"

diye ahkâm kesen annesine;
yani bizzat bana;

tükürdüğünü afiiiyetle
- bile isteye  -

hem de zevkle
yalatan

sevgili karabiberime saygıyla..............













Dip Not 1: Üzerindeki o puantiyeli çoooook şirin elbise de karabibere babasından ;)

Dip Not 2: Büü'nün bulunduğu toplu fotoğrafta renkler çok daha gerçekçi iken Benim bulunduğum toplu fotoğrafın tupturuncu olma sebebi benim özel beyaz ayarı yaparak manuel çekim yapıyor olmama karşın Büü'nün otomatik çekim yapmasıdır arz ederim efenim.

26 Ağustos 2010 Perşembe

YOK OLMAKTADIR KADIN…

VE USULCA YOK OLMAKTADIR KADIN



BİR ANDA …..


PARAMPARÇA YÜREĞİ BEDENİNİN HER NOKTASINA YAYILMIŞ OLSA DA


O PARÇALARI –ESKİSİ GİBİ OLAMASA DA YİNE DE- BİR ARAYA GETİRME YETİSİNE SAHİP TEK KİŞİ O ADAM OLSA DA


YOK OLMAKTADIR KADIN…


OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ


BAŞI DİK


BAKIŞLARI SABİT KARŞIDA


ÇÜNKÜ BİLİR Kİ


BİR AN


SADECE MİNİCİK BİR AN


ÇEVİRİP BAŞINI BAKSA ARKAYA


TOPLADIĞI GÜÇ ERİYİP KAYBOLACAKTIR


BİLİR






BİLİR


VE BAKMAZ…






İMZALAMIŞTIR ARTIK İDAM FERMANINI AŞKININ…










KALEMİ KIRMIŞ













İLMEĞİ HAZIRLAMIŞTIR

BAKIŞLARI DİMDİK KARŞIDADIR

GERİ GERİ GİTSE DE AYAKLARI

USUL USUL YOK OLMAKTADIR

BİR AN


SADECE KISACIK BİR AN GERİYE BAKMAK


VE CAYIP KARARINDAN

YENİDEN

YENİDEN “ADAMIM” DİYEBİLMEK ADINA


BİR ÖMÜR ADAMAYA RAZI OLSA DA ASLINDA


BAKMAYACAKTIR ARTIK…



 









KALEMİ KIRILMIŞ









İLMEĞİ HAZIRLANMIŞ




KARAR VERİLMİŞTİR ARTIK






AŞKINI ASMANIN ZAMANIDIR


KADININ BAŞI DİK


BAKIŞLARI SABİT KARŞIDADIR






PARAMPARÇA OLUP DAĞILMIŞ YÜREĞİ


İNCE İNCE KANATIP


SIZIM SIZIM SIZLATMAKTADIR BEDENİNDE BATTIĞI YERLERİ KADININ






BİLMEKTEDİR KADIN


BİLMEKTEDİR Kİ ÇOK İYİ


AŞKININ İNFAZININ ARDINDAN


İNCE İNCE BATAN YÜREK PARÇALARI YÜZÜNDEN KAN KAYBEDEN BEDENİ


ÇOK DA UZUN DAYANMAYACAKTIR


VE NOT DÜŞÜLECEKTİR RAPORUNA:


“ÖLÜM SEBEBİ: PARÇALANARAK VÜCUDA DAĞILAN YÜREK KIRIKLARININ MEYDANA GETİRDİĞİ İÇKANAMA…”




24 Ağustos 2010 Salı

Marmariste 3 Fotoğrafçı 1 Fotoğrafçı Adayı :)

Marmaristen Üç fotoğrafçı bir tane de sağlam fotoğrafçı adayı geçti deseeeemmmm..









Evet evet aynen öyle oldu


Esasen Yazgüneşi elini organizasyon işine buladığı ilk anlarda bu sayı üçten daha fazla idi


Lâkin


Olmadı


Olamadı


Denk gelemedi






Ee olsuuun


Gene yaparız


Peeeeeh


Yazgüneşine organizasyon nedir ki…






Tubuşum Yalçın Abim bir de ben


Haaa bir de


Demirbaş Capon –yok yok capon değil Latino artık o-

Düştük yollara doğrulduk Marmaris sınırlarına….

Bastım onları elimde makine otobüste uykuda :)) 





Sevgili kadim dost Selim’in ayarladığı bir apart otelde kaldık

Sevdik mi?


Sevdik…


Fotoğraf çektik mi?


Ohoooooo tonla …



Selim bize rehberlik edip Cennet Adasında “Nimara Mağarası”na götürdü


Tanrı Apollonla Tanrıça Artemis’in anneleri Ana Tanrıça Leto’ya ait bir tapınma mekanı imiş bu mağara vakti zamanında


Vay anasına sayın seyirciler


Nefiiiisssstttiiiiiiiiiiiii





Mağaraya gidiş yürüyüş yolundan yapılıyor ve Selim ve iki arkadaşı 35 dakikalık mesafe olduğunu söylediler bize





Bizlerin fotoğrafçı olduğunu hesaba katmadan elbette






Dehşet sıcak bir günde






Çatır güneş altında






Azim ve inatla fotoğraf çekerek








35 dakikalık yolu 1.5 saatte kat ettik


e bir o kadar dönüş tabi :P














Ama manzara anlatılmaz güzellikteydi

İnsana nutkunu tutturacak boyutta desem
kâfi gelir mi?


Bilmem



Selim Hasan ve Erkan gık demeden ellerinden geldiğince ayak uydurdular ya bize
içlerinden nefret ederek de olsa ehühehehe


Teşekkürü borç biliriz kendilerine :)




Ben hayatımda böyle terlemedim ama biliyo musunuz?


Öyle böyle değil…


Hani bildiğin tependen aşağı bir kova su boşalmış modeli bir terlemek…


Trenking yaptık resmen


Hem de flip flop plaj terlikleriyle!!



















Minik latino yukarı tırmanış sırasında biraz mızırdandıysa da













































elbise ile başladığı yürüyüşe soyunup sadece bikini altı ile devam edebilme lüksüne sahipti o oysa :)






zaten mağaraya girip de o büyülü ortama dalıverince unuttu çektiklerini




Dönüş yolunda bana


“başta biraz mızırdandığım için özür dilerim anne, çok iyi ettik bu mağaraya gitmekle, çok sevdim ben” diyecek olgunlukta olması

-henüz 5 yaşında olduğu düşünüldüğü vakit-


Ürkütmüyor da değil beni hani laf aramızda





Mağara büyüleyiciydi


İçine girince kendimi bir an Yüzüklerin Efendisi film setinde falan zannettim


Ve hatta bunu ifade etmemin ardından Selim ”hoş geldin orta dünyaya” yorumunu dahi yaptı


O derece :)















Bu elbisemde
ve
saçlarımda


görmüş olduğunuz


ıslaklık


su falan değil


İğrenç gelecek biliyorum ama


ter bu yahu


Bildiğiniz ter






Sonrasında selimlerin bir arkadaşının teknesine dönüp de oradan cup diye denize dalmak nefis ötesiydi ama valla….

















İçmelere gittik iki kez


Çok sevdik orayı


Pek hoş olmuş


Enteresan bir eğlence anlayışı var oradaki restaurantların
kapı kapı gezen şaklabanları var


barmen




robot




michael jackson






gibi


bir restauranttan çıkıp ötekine vasıl oluyolar


entersan


yannız son gecemizde de içmelerde yemek yerken gittiğimiz restauranta 3 adet azrail kılıklı eli oraklı manyak geliverince
defnoşun yüreğine indi
ödü koptu çocuğun zor kaçırdım
içmeler son dakka sıçmalar oldu özetle defne adına
Marmarisin renkli dolmuşlarını çok sevdik


Turuncular içmeler


Yeşiller siteler


Maviler armutalan


Vs

Şeklinde :)


Başarılı bir belediye yaklaşımı


Kim başkan bilmiyorum ama


Güzel yaklaşım tebrikler….






Tubuşum güneş yanığı oldu ve biraz sıkıntı çekti bir –iki gün


Ama neyse ki doktorunu arayıp yönlendirme aldı da


Çok uzamadan kurtuldu o illetten






Onun denize gidemediği gün biz de havuzda takıldık








Defnoş tutturup duruyordu zaten ille de havuz da havuz diye






o gün vardı tadına






sabahtan akşama yüzdü






ve yüzmeyi acayip ilerletti kerata






kolluksuz atlama olayı falan da tam gaz artık
e gayrı bundan sonra bizim latinoyu tutabilen varsa
buyursun vallaha




























Bir gün tekne turuna çıktık


Çok güzeldi


Koylarda cup cup denize daldık


Bol bol fotoğraf çektik




Bol bol fotoğraf çektirdik…






Fotoğrafçılarla tatile çıkmanın da bu güzelliği var laf aramızda


Hep çeken olunca insan


Kendi fotoğrafı olamıyor pek ya


Bu defa doydum kendi adıma fotoğrafa







Yalçın abim döktürdü sanatını…


Yalnız bir şey değil bizim yüzümüzden moda fotoğrafçılığına merak saracak bu gidişle :) Hiç de fena yapmaz bu işi yannız haaaa


İşte kanıt ortada….





















































Yannız Tubuşumun da hakkını vermek lazım


Ondan da olur süper bir moda fotoğrafçısı bana kalırsa :)


























































Latino Defnekuş iyiden iyiye latinleşti


Yüzü gözü gözükmüyor artık


Fotoğrafını çekerken ışık ayarı sorunu yaşattı bize


Hem Defne’yi hem arka fonu makul görüntülemek için dolgu flashı şart oldu yani o derece :)






Venezuellalı koydu Selim abisi adını :)


Çocuğa Türkten başka her şey der olduk ya


Du bakalım

Ne hayırsa :)






















Arada huysuzlukları beni delirtmeleri olmadı değil ama



Genel anlamda harika bir çocuk oldu minik kızım…









Doğum günü kutladık birlikte 19 u Perşembe..

Minik latino artık doğum gününü benle paylaşmak istemiyormuş

Bekliyordum günün birinde isyan edeceğini

İşte o gün bugünmüş …

Olsun varsın

Onun olsun


Kullansın tepe tepe

Ben de çok bayılmıyorum artık bu doğum günlerine


Yaş günü değil de

Yaşlanma günü gibi geliyor artık bana -ki zaten öyle-


















 Güzel tatil oldu güzel


Tatilin kötüsü olmaz diye her zaman derim de zaten…
o ayrı da
bu da bir başka güzeldi valla





İyi ki gittik


Tubuşum ve Yalçın Abimle tatil nefisti



Hani derler ya birinin ne olduğunu anlamak için ya içki sofrasına otur ya tatile git diye


Eh ikisini de yaptık


Ve benden 10 puan her ikisine de


İyi ki varsınız dostlar


ŞEREFE…..