22 Mart 2010 Pazartesi

Hönönö Hafta sonum

Hönönö Hönönö bir hayat yaşıyorum bu aralar yine
(Hönönö kelimesini patenti Pelinikoma aittir, belirtmeden geçmiciiiiim elbette)
Yani en azından hönönö hafta sonları diyelim tamam

Cuma Capon Balııının kreşinin kuruluş yıldönümü imiş,
geleneksel şeker günü yapar imişler her yıl
geçen yıllarda küçük binada 3 ve 4 yaş grubunda ikame ettiğinden bizim capon
haberimiz yokmuş bu gelenekten
5 yaş oldu ya bu yıl
haberdar da olduk haliyle
nessse
uzattım gene :P
Gösteri hazırlamışlar biz velilere
şekerin yapılışı ile ilgili
bizim düdük makarnası
şeker kamışı tohumu idi
-geçen yılki sene sonu gösterisinde de gelincik tohumu olmak düşmüştü kaderine, nokta kadar olunca tohumluk denk geliyor hep kendisine :)-
Büü gelebildi bu defa
Gösteri çok şirindi ve sonrasında minik kuşların bizler için bir gün önce mutfağa dalıp hazırladıkları poaçaları, kurabiyeleri atıştırdık
Capon balııı elebaşı
"kendim tohum ama eylemlerim büyük" dercesine, önce Ece ile başladı ortalığı dümdüz etmeye
akabinde Kerem geldi sarılıverdi bizimkine Defneeeeee
diye
Büü ile bakakaldık
e zamanelik iyi de
boyfriendi ile sarmaş dolmaş ana baba karşısına fütürsuzca çıkmak için 4.5 yaş biraz erken değil mi yahuuuuuuuuu

nesseeeee
bu ayrı ve uzuuuuun bir mevzu gibi gözüktü bana 
bilahare değerlendirelim
ne diyodum
haa bizim zilli kudurup herkesi de kudurttu
sonra Büü işe dönmedi
hep beraber ailecek Vişneliğe gidip benim fotorafçılık dersimi bastık :)
Büü ve capon takılırken ben derse girdim, çalmaz çalmaz carıl carıl telefonum çaldı ders ortası
kankammış
kapadım ben ararım diye
derste proje gruplarımız, asistanımız (Özlem heyooooo) belli oldu
konumuzu seçtik de tam da emin olamadık
du bakalım neler çıkacak ortaya
ders sonrası bayaaaaa kaldık Vişnelikte
capon bayıldı
ama adını öğrenemedi bir türlü
o gün şeker günü dolayısıyla yapılan gösterinin filan heyacanı olsa gerek 
"anne bu üzüm gününü çok sevdim ben" dedi
höö dedik önce Büü ile
bana jetonun düşmesi uzun sürmedi ama Büü ye altyazı geçmek gerekti tabi
Büü: ne diyo ya?
Yazgüneşi: Vişnelik diyo
vişnelii çok seeeemiş
Büü: ne alaka yaa
Yazgüneşi: Boş ver

cumartesi sabah çok geç kalkmadım 9'u az geçiyodu
kahvaltı ortalık topla şu bu klasik
azıcık yap-boz yaptık caponla, hiç yapmıyosun benle diye sitem edip duruyordu çocuk nicedir
-ıy nefret ederim ben ya yap-boz dan, ne gereksiz zaman kaybı, yetişkinler için tabi, yoksa çocuklara faydalı biliyorum o kadarını ;)-
Büü gelince capon tutturdu beni Kiraz gününe götür diye
Büü: Bu da mı vişnelik
YG: evet
Büü: Niye
YG: Boşver :))

Önce açık hava diye tutturdum ben, Kuğuluya gittik
Sokak sanatçıları vardı onlara bakıp oyalandık biraz


sonra kuğulara ördeklere baktık
fotoğraf çektim illaki
olmaz ise olmaz
Dondurmaaaaaaaa diye tutturunca capon madoda oturup yedik
oradan vişneliğe
oynadı capon accık
kankamın ders ortası araması meğer Ankara da oluşundanmış...
ne sevindim ..
vişnelik sonrası oraya gittik
Emine teyzemin hoşsohbetine Balıkesir usulü mantısı eşlik edince değmeyin keyfimize havalarına girdik ailecek
kankamın varlığı bile sadece beni sırıtıklamaya yeter iken Emine teyzem cila geçti üstüne
capon yorgunluktan kanepede sızdııı gitti yumuş kokuş
biz bayaaaa bi laklakcakcak sonrası evin yolunu epey geç bulduk
cup yattık tabi
pazar sabah kzım kocam ikilisi erken kalkmışlar lakin benim kapıyı kapamışlar ve ben ayılamamışım
11 de (E yuuhhhhh) anniş torişin telefonuna uyandım
bizi kahvaltıya bekliyordu
e e hadiii
demeye aramış
zıplayıp gittik
mükellef pazar kahvaltısı akabinde güneşin ışıldadığı bir bahar gününde attık kendimizi ODTÜ ye
pelinikolarla ve hilallerle buluştuk
uzun yollardan gelmekte olan ve aramıza katılımına bir ay kadar süre kalan minik Arsım beye capon balığının sakladığım ürünlerini takdim edecektik araba hınca hınç doluydu
oyun parkı, park yatak, mama sandalyesi, puset, üst baş, dırtdırtdırt vırtvırtvırt
süper yayıldık çayıra çimene
çocuklar acayip eğlendiler, hem birbirlerini hem açık havada özgürlüğü özlemişler
tadını çıkardılar
biz de tabi
ben bi ara fotoğraf çekeyim der iken tek tahtası kırık bankı iyi odaklama yapamayan gözlüğümle görüp de netleyemeyince kıç üstü düştüm geriye
kuyruksokumu gazisiyim hala
pööööf çaktırmadım ya, yaş geldi gözümden
hem de benden peeeh
-ağrı eşiğim normalin çok üstünde ya o manada-
olan Büü ye oldu as usual
caaaaaaaaar diye ona carladım can havli ilen
Elif dedi
"nazara geldin" diye
aman dedim ne nazarı
ayakkabın yeter dediler
ah ah ne olacak bu topuklu merakı sonradan sonraya bende uyanan bilmem
giyemez oldum düz ayakkabı
hayra çevirsin Mevlam

ODTÜ sonrası Cepa ya gittik
orda yemek yedik
ve şükür bulduk evimizin yolunu da kızımızı yıkayıp paklayıp yatırdık
nöbetçi eczane bulup aldııı bengayla bana işkence etti Büüü
ama iyi geldi biraz yalan yok
du bakalım iş açmasa şu kuyruk sokumu başıma
görüciiiiiz zaman içinde

yani yok mu hönönö hönönö dediğim kadar
otele döndü ev gene
çamaşır bile yıkayamadım haaa
sabah kaş-göz arası attıydım beyazları gece gelince astık
sonra kırmızı pembeleri attıydım
hafta içine böler yıkarım artık daha kaaaç posta
ıyy nefretlik kısır döngü

amaaaaaan napiim
bahar geli
hava ısındı
daha duramam evde
sevmesemde dengesiz depresif ilkbahar havasını
güneşi görünce kalabilir miyim evde....
ne mümkün :)

e yeter gaaayri bu kadar
yaz Allah yaz geldi
dırdırdırdırdır
yok oluyorum izninizle
;)




.

Hiç yorum yok: